1 Aralık Dünya AIDS Günü kapsamında Başhekimimiz Doç. Dr. Abdullah Osman KOÇAK ve yöneticilerimizin katılımı ile enfeksiyon hastalıkları uzmanlarımız ve Enfeksiyon Kontrol Komitesi üyeleri hasta ve yakınlarına AIDS hakkında bilgilendirme programı düzenledi.
HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü), kan veya korunmasız cinsel ilişki sırasında vücut sıvılarının enfekte olan kişiden geçmesiyle bağışıklık sisteminin içine yerleşen ve bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüstür. En yaygın olarak kontrolsüz cinsel ilişki, ortak kullanılan kirli enjektör veya cerrahi malzemeler, test edilmemiş kan ve kan ürünleriyle; daha az sıklıkla da hamilelik, doğum ve emzirme sırasında anneden bebeğe geçerek bulaşır. Tedavi alınmaması durumunda bağışıklık sistemini zayıflatır ve vücudu başka enfeksiyonlara açık hale getirir. Bunun sonucunda da çok ciddi ve genellikle de kişiyi ölüme kadar götüren enfeksiyonlar ve kanserler gelişebilir.
AIDS Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu olarak adlandırılır ve HIV enfeksiyonunun ileri evresidir. HIV ile yaşayan herkes AIDS evresinde değildir ve düzenli tedavisine devam eden kişiler yaşamları boyunca AIDS evresine gelmezler.
İnsan vücudu tedavi olsa bile HIV'den tamamen kurtulamaz. Ancak HIV tedavisinde kullanılan antiretroviral ilaçlarla HIV enfeksiyonu baskılanabilmektedir. Bu ilaçlar hastalığın kesin tedavisini sağlamasa da vücuttaki virüsün çoğalmasını kontrol altında tutarak bağışıklık sisteminin güçlenmesini ve enfeksiyonlarla mücadele kapasitesinin tekrar kazanılmasını sağlamaktadır. Böylece hastaların yaşam süreleri ve kalitesi artmaktadır. Bugün, HIV tanısı konan ve hastalık çok ilerlemeden tedavi edilen biri, HIV bulunmayan biri kadar yaşayabilir.
Henüz etkili aşısı olmayan HIV/AIDS ile en etkili mücadele yolu, bu virüsün bulaşma yollarını bilerek etkin bir biçimde korunmaktır. Korunmanın da en etkili yolu cinsel aktivite esnasında kondom kullanmaktır.